Çok üzücü bir durum fakat benim böyle bir ölçütüm asla olmadı, sanırım da olamayacak. Çünkü her son okuduğum başarılı yapıtlarda "İşte okuduğum en iyi kitap bu!" diye haykırıyorum :d. Ben de bunun yerine hatırladıklarımı sunmak isterim efenim.
Öncelikle seri şeklindeki romanları okumaya sanırım 5 ya da 6. Sınıfta başlamıştım. Ancak ne gariptir ki okuduğum serilerin hepsini ya 1. ya da 2. kitabından sonra sıkıcılaşıyordu ve bırakıyordum. Ta ki o seriye kadar: Darren Shan, nam-ı diğer Ucubeler Sirki serisi. Sanırsam bir arkadaşım önermişti bu seriyi. Okuduktan sonra heyecanlanıp "Acaba devamında neler olacak" diye heyecanla diğer devam kitabını alıp okuduğumu hatırlıyorum. Baya önce çıkmış olan bu seri sanırsam 12. Kitabıyla son buluyor, devam kitapları da bu seride gördüğümüz önemli yan karakterlerden biri olan Larten'ın hikayesini anlatıyordu. 12 Kitabın tamamını okuyup bitirdiğimde enfes bir tat oluşmuştu. Larten'ın serisine başlamam ise yaklaşık 1.5 yılımı almıştı sanırsam. Ve maalesef Larten serisi, belki ergenliğe giriş aşamasındaki tatminsizliklerimden olsa gerek beğenememiş ve sıkılmıştım. Şimdi ise Darren Shan serisi çatı katımın kitap kutularından birinin içerisinde duruyor. Bir ara tekrar okuyup acaba büyüsem bile etkisi altına alabilecek mi merak etmiyor değilim. Serinin içeriğini bile unuttum çünkü, az buz bişeyler hatırlasam da yok şuan yani.
Hemen bir zaman sıçraması yapıp biraz şimdiki zamandan konuşmak istiyorum. Hatırlayanlar bilir, Polisiye ve Gerilim tarzı romanları çok severim hatta SF'de bile eskiden çiziktirdiğim ufak hikayecikler olurdu. Şuan ise Dan Brown'un Dijital Kale isimli romanını okuyorum ve evet, okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebiliyorum :D Biraz Kriptolojiye ilginiz varsa biraz bakmanızı öneriyorum. Gizemi ve kendini içine çeken yapısıyla, hikaye içerisindeki büyük plot twistleriyle kafanızı yakacak bir deneyim olacağını garantiliyorum :)
Bunun dışında Stephen King'in tüm tek bölümlük Gerilim ve Polisiye romanları. Eğer türe ilginiz varsa bu adam bu işin ustası olmuş konumda, okumayan herkes niye yaşıyor bilemiyorum açıkcası :D Lisedeyken baya takıntı haline getirmiştim bu romanları, sanırım hala daha en iyi kitaplar bu adamdan çıkıyor.
Biraz da Türkçe eserlerden bahsetmek istiyorum. Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sı. Aman Allahım, başyapıt! Evet ben lisenin başlarında okumaya başladığımda sırf para vermiş olduğumdan dolayı -çok güzel olduğunu övmüşlerdi de almıştım- zorla okuyordum, çünkü o kadar bayık ve sıkıcı başlıyor ki hikayeye, ne zaman bu ıstırap bitecek diye merak ediyorsunuz. Sonra bir geçmişi anlatan kısımlar geliyor, işte orda bağlanıveriyorsunuz o kitaba. Kitap bittiğinde boşluk hissiyatı yaratabilen kaç tane kitap var? Ulan var, Serenad da öyle hissettirmişti (Arada hatırlayınca daha güzel olduğunu farkettiğim kitaplar oluyor mazur görün :D ) Ya bu iki kitap var ya, ağlatır koca adamı ağlatır! Hiçbir spoiler vermeyeceğim kitaplar hakkında, sadece tek kötü olayı başları sıkıcı, onun dışında bu iki kitap da mükemmeller ve bitirdiğinizde aklınızda bunun kötü olduğuna dair tek bir düşünce kalmıyor aklınızda. O başlarındaki kötülüğü sonda bağlayarak çok güzel toparlıyorlar. Bu da çok güzel zevk veriyor okurken :)
Oh be, yine çok konuştum ama benim en iyisi bu dediğim bir kitap yok ya sanırsam. Daha fazla devam edersem bunlardan daha iyilerini kesin çıkartırım çünkü. Hadi kaçtım :D